
Türkiye’de iş dünyasının ara eleman istihdamına yönelik sıkıntısı güncelliğini korumaya devam ederken, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Mahmut Özer’den dikkat çeken bir çağrı geldi.
Prof. Mahmut Özer, iş dünyasına ‘ara eleman’ ücretleri konusunda çağrıda bulundu. Prof. Özer, mesleki eğitimle ilgili yaptıkları araştırmada ücret politikasıyla ilgili noktaya dikkat çekti: “Mesleki eğitim mezunu, eğitim aldığı alanda çalıştığında aldığı ücretle başka alanda çalıştığında aldığı ücret arasında fark olmadığını görünce, ücreti aynı ancak koşuları ağır olmayan işleri tercih ediyor. İşverenlerin mesleki eğitim görmüş elemanlarla ilgili ücret politikasını gözden geçirmesi gerekiyor.”

Dünya gazetesinde “Gündem Özel” başlıklı sohbet köşesinde Şeref Oğuz, Hakan Güldağ ve Vahap Munyar’ın sorularını yanıtladı.
Ara eleman-aranan eleman
Türkiye’nin sanayi üretiminde “ara eleman-aranan eleman” sloganın güncelliğini koruduğuna dikkat çeken Prof. Mahmut Özer, 90’lı yıllara kadar böyle bir sorunun olmadığını hatırlattı. Prof. Özer, özel sektörün mesleki eğitimin yükünün altına girmediğini vurgulayarak şöyle konuştu: “2012 yılına kadar özel sektörün mesleki eğitimdeki payı yüzde 1’in altındaydı. Mesleki eğitimle ilgili sorun yaşamayan ülkelerin çoğunda bu oran yüzde 50’nin üzerindedir. 2012 yılında özel sektörü mesleki eğitime yönlendirmek için getirilen teşviklerle bu oran artmaya başlamış, ancak istenen iyileşme sağlanamamıştır. Halen yüzde 6’lar seviyesindedir.”
Prof. Özer, ‘aradığımız elemanı bulamıyoruz’ yakınmalarının bir eşleşme problemine işaret ettiğini vurgulayarak “Dolayısıyla hem eğitim hem de işgücü piyasası dinamikleri ile ilişkilidir. Eğitim ile ilgili boyut işgücü piyasasının talep ettiği sayı ve nitelikte mezun verilip verilmediği ile ilgilidir. Bu noktada talepten çok daha fazla mezun verildiğini biliyoruz. Sorun yeterince mezun varken bu mezunlar neden talep edilen pozisyonları doldurmamaktadır?” diye konuştu.
İş dünyası ücret politikasını gözden geçirmeli
Bu konuda yeni yaptırdıkları bir araştırmayı da aktaran Prof. Mahmut Özer, şunları aktardı: “Araştırma oldukça ilginç bulgular gösterdi. Birinci bulgu, mezunlar eğitim aldıkları alanlarda iş aramalarına rağmen o sayıda mezunu karşılayabilecek yeterince iş pozisyonu olmadığı için alan dışı istihdama yönelmek zorunda kalıyorlar. İkinci bulgu, mesleki eğitim mezunlarının eğitim aldıkları alanlarda çalıştıklarında aldıkları ücretle alan dışı çalıştıklarında aldıkları ücrette önemli bir fark olmadığı için mezunların alan dışı işlere yöneldiklerini gösteriyor. Bu durumu mezunlar tercih ediyor. En önemli sorun bu. Mezun ‘madem aldığım ücret değişmiyor o zaman sosyalleşebileceğim, koşulları ağır olmayan işlerde çalışmayı tercih ederim’ diyor. Bu durum işgücü piyasası ile ilişkili. Maksimum yeterliliği minimum ücret ile istihdam etmeye çalıştığınızda eşleşmeyi zorlaştırırsınız. İş dünyasının ücret politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Üçüncü bulgu ise, işgücü piyasası deneyimli eleman istihdamını tercih ediyor. Dolayısıyla yeni mezunlar alan dışı istihdama kayıyor.”
‘Sanat okulları’ gözden düştü
Meslek liselerinin önemini de vurgulayan Prof. Mahmut Özer, ‘katsayı uygulaması’ nedeniyle bu okullara olan ilginin düştüğünü aktardı. Prof. Özer şöyle devam etti: “1999 yılında yürürlüğe sokulan ve 2012 yılına kadar kesintisiz yürürlükte olan katsayı uygulaması mesleki eğitim mezunlarının yükseköğretime erişimlerini kısıtladığı için mesleki eğitime önceden giden akademik olarak başarılı öğrenciler artık mesleki eğitime gitmemeye başladı. Bu dönemde mesleki eğitim, hiçbir liseye yerleşemeyen öğrencilerin gittikleri bir okul türü olarak etiketlendi. Böyle bir ortamda meslek öğretmenlerinin öğrencilerden başarı beklentileri giderek düştü, bu okullardaki disiplin olayları arttı, devamsızlık ve terk oranları da giderek artmaya başladı. Sonunda da maalesef bu yanlış politikanın maliyetini hem işgücü piyasası hem de eğitim sistemi en ağır şekilde ödedi.”