1930 yılında yürürlüğe giren, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından temel bir metin oluşturan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda daha önce yaşanan büyük salgınlar için aşı mecburiyeti zorunluluğu yer almaktadır. Bulaşıcı hastalık konusunda aşının zorunluluğu 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’n 57. maddesinde sayılan bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması halinde, 72/2. madde uyarınca hastalığa maruz bulunanların aşılanmasına yetki verilmiştir. Bulaşıcı hastalık olması durumunda bu kanuna göre aşı zorunluluğu bulunsa da kanun çok eski bir kanun olduğundan Covid-19 gibi bulaşıcı hastalıklar bakımından bir güncel düzenleme yoktur.
Kanunla zorunlu aşı getirilebilir fakat bu zorunlu aşının ne şeklide vatandaşa uygulanacağı bir soru işaretlerine sebep olmaktadır. Anayasa ve kanunla aşı ile ilgili zorunluluk getirdiğinde bu durum “aşı olmama hakkı” adı altında insan haklarına bir kısıtlama getirmez çünkü burada zorunluluk yapılma sebebi “kamu sağlığı ve güvenliği”dir. Fakat bu durum sadece kamu güvenliğini ilgilendiren aşılarla ilgili bir durumdur.
Aşı Yaptırmamak İş Akdinin Haklı Nedenle Feshine Sebep Olur Mu?
Kamu güvenliği açısından olay değerlendirilirse iş yerleri de kamuyu ilgilendirdiğinden aşı zorunluluğu İş Kanunu çerçevesinde incelenebilir. Bu duruma göre Covid’li işçinin işverenin talimatına rağmen aşı olmaması gibi durumlarda işçinin ve iş verenin fesih hakkı bulunmaktadır.
Yalnızca aşı olmak istemeyen işçi değil aşı yaptırmayan ve bulaşıcı hastalığı olduğu düşünülen işçi veya işverenle aynı yerde çalışan diğer işçiler de iş akdini bu sebebe dayandırarak haklı olarak feshedebilir. Bu fesih ile birlikte İş Kanunu’nun 24. Maddesine göre haklı fesih olup işçi fesihten doğan tazminatları almayı hak edebilir. Bu maddeye göre; İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa işçinin iş akdini haklı olarak feshedebilme olanağı doğmaktadır.
Yine işçinin, işverenin kamu ve iş yeri güvenliğini düşünerek aldığı önlemler kapsamında öne sürdüğü aşıyı reddetmesi durumunda işveren de aynı kanunun 25. Maddesine göre işçiyi haklı nedenle derhal feshedebilir. 25. Maddenin (b) bendinde işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda işverene derhal haklı fesih tanımakta, bu feshin gerçeklemesi durumunda da işçiye tazminat verilmemektedir.
Kaynak: Hürriyet