KPMG’nin dünyada bin 300 üst düzey İK yöneticisiyle gerçekleştirdiği “Yeni Gerçeklikte İnsan Kaynaklarının Geleceği Araştırması” açıklandı. Araştırmaya göre Covid-19 salgını değişen iş yaşamı koşulları ve kurumların öncelikleri doğrultusunda, şirketlerin yetenek ihtiyaçlarını açığa çıkardı. Önümüzdeki iki yıl içinde iş gücünün şekli değişecek; yeteneği yönetebilen şirketler pandemi sonrası yeni döneme avantajlı başlayacak.
KPMG’nin küresel pandemide belirsizlikleri yöneten 1.300 İK lideriyle yaptığı araştırma Covid-19 salgınının, şirketlerin insan yönetimi konusundaki yapılanma ve stratejilerini nasıl etkilediği gösteriyor. Araştırmaya göre yeni gerçekliğin getirdiği değişim, İK’nın rolünü yeniden tanımlıyor. Yeni gerçekliğin en önemli sonuçlarından biri, mevcut yetenekleri değişen ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirmek ve dijitalleşme ile daha da globalleşen yetenek havuzunda elde tutmak olarak öne çıkıyor. Yetenek yönetimini doğru kurgulayan şirket, pandemi sonrası rekabet avantajı kazanacak. İK bölümlerinin bu nedenle işlevi de sorumluluğu da artacak.
‘Yeni Gerçeklikte İnsan Kaynaklarının Geleceği Araştırması’ sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye İnsan Kaynakları ve Değişim Yönetimi Danışmanlığı Kıdemli Müdürü Tuğba Kavak, “Yeni gerçeklikte şirketler için yeteneği bulmak, geliştirmek ve elde tutmak en önemli başlıklardan biri olacak. En iyi yetenekleri işe almak ve geliştirmek rekabet avantajı yaratıyor. KPMG’nin Küresel CEO Araştırması’nda da CEO’lar uzun vadede büyümenin önündeki en büyük tehdit olarak ‘yetenek riskini’ gördüklerini söylediler. Salgın başlamadan önce yaptığımız ankette yetenek riski 11 basamak alttaydı. Altı ayda 11 madde yukarı çıkıp büyümenin önündeki en önemli tehdit olması bize çok şey söylüyor. Yeni gerçeklikte yöneticiler insan kaynağının yönetim sorumluluğunu alırken İK birimleri geleceğin iş gücünü şekillendirmeye yoğunlaşmalı” dedi.
Kavak, İK organizasyonlarının dijital gelecekte rekabet etmek için gerekli iş gücünü oluşturarak, şirketlerin sürdürülebilir başarısı için değer yaratacağı bir düzene geçildiğini söyledi. Kavak, “Covid-19’dan sonra dijital dönüşüm bir seçim değil artık zorunluluk. İK liderleri otomasyon, yapay zeka ile desteklenerek yeniden şekillendirilmiş iş gücünü yaratmaya başlıyor. İnsanları işlerle eşleştirdiğimiz bir dünyadan yetenekleri görevlerle eşleştirdiğimiz bir dünyaya taşınıyoruz” diye konuştu.
Araştırmadan bazı başlıklar şöyle:
- Covid-19 salgını şirketlerin yetenek ihtiyaçlarını ortaya çıkardı. İnsan kaynağının yönetimi konusunda öncelikler değişti, dijital dönüşüm hızlandı.
- Gelecek iki yıl içinde iş gücünün şekli önemli ölçüde değişecek. İK yöneticilerinin yüzde 69’u yaşanan değişimlere uyum sağlamak ve süreci etkili biçimde yönetebilmek için İK fonksiyonunun da kendini yeniden yapılandırması gerektiğine inanıyor. Bu dönüşüm, yeni düşünce yapıları, yeni yetenekler ve öncelikler demek.
- Salgının etkisiyle bir gecede uzaktan çalışma uygulamasına geçen şirketler ve İK fonksiyonları birçok yeni zorlukla karşılaştı. Çalışanların yüzde 39’unun gelecek iki yıl içinde uzaktan çalışmaya devam etmesi ve hibrit bir modele geçilmesi bekleniyor.
- Çalışan verimliliği ve çalışan refahı birbiriyle ilişkili kavramlar. İK liderleri, çalışan deneyimi ve refahının korunması için adımlar atmayı İK bölümlerinin öncelikli işleri arasında görüyor.
- Uzaktan çalışanların ve uzaktan çalışmanın desteklenmesi, yetenek kazanımı için İK alanında şimdiye kadar görülmemiş yatırımlar yapılıyor.
- Şirketler için kilit kavramlar ‘iş gücünü şekillendirmek’ ve ‘yeteneği yönetmek’ olarak öne çıkıyor. İK yöneticilerinin yüzde 72’si iş gücünü şekillendirmenin en iyi yolunun yetenek geliştirmek ve yetenekleri yeniden şekillendirmek olduğunu söylüyor. Yalnızca yüzde 33’ü bunu ‘uygulaması kolay bir yöntem’ olarak değerlendiriyor.
- Gelecek iki yıl içinde çalışanların yüzde 35’inin yeteneklerinin yenilenmesi gerekiyor. Yeni ürün ve hizmetlerin ortaya çıkması, teknolojik gelişmeler, çalışanlara yeni yetenekler kazandırılmasını zorunlu hale getiriyor.
- Yetenekli insanların çalışmak isteyeceği, başarılı, yenilikçi şirketler olmak için geleceğin teknolojisinden yararlanarak iş gücünü şekillendirmek İK birimlerinin en önemli önceliği, en zorlu görevi aynı zamanda da şirket için en değerli fırsat olacak.