
Şirketlerdeki en stratejik departmanlardan birisi olan insan kaynakları gelişen teknoloji ve değişen iş yapış biçimlerine paralel olarak gelecekte nasıl konumlanacak?
2020 yılının ilk çeyreğinde tüm Dünyada yaşanan koronavirüs pandemisi, iş dünyasında iş yapış biçimleriyle ilgili tüm tabuları yerle bir etti. Daha öncesinde, şirket dışından çalışma, uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi kavramlara hayli mesafeli olan şirketler henüz salgın sona ermeden bu konuyla ilgili prosedürlerini oluşturarak tamamladılar.
Gelecekte birçok işin yerini robotlar alacak mı almayacak mı bilinmez ama, iş yapış biçimlerinin daha şimdiden geçmişe göre çok fazla değiştiğini söylemek mümkün. Şirketlerin özellikle koronavirüs salgın döneminde farkına vardıkları en temel olgu, teknolojinin imkanlarını kullanılarak etkin bir biçimde gayet verimli bir şekilde çalışılabildiğinin ispatı oldu. Bu, şirketler için 2 temel manaya geliyor;
Yerleşik hayat tasarrufları
Sadece Türkiye’de değil tüm Dünyada birçok şirket, merkez ofis konumlandırmalarını büyük şehirlerde iş merkezleri bölgelerinde gerçekleştiriyor. Büyük şehirlerin en merkezi konumlarında bulunan bu lokasyonlarda emlak ücretleri de dudak uçuklatıyor. Uzaktan çalışma sisteminin yaygınlaşması temelde şirketler için bu lokasyonlarda daha az yer ihtiyacı anlamına geliyor. Eskiden söz gelimi 200 kişi ile bir plazanın 3 katına yerleşen bir şirket, uzaktan çalışma sistemine geçerek 1 kat yerleşiminden tasarruf edebiliyor. Tasarruf edilmiş 1 kat, kira elektrik su vb. giderlerin yanında, gün içerisinde insan kaynakları biriminin sorumlu olduğu servis, yemek, ofis ekipmanı gibi kalemlerden de büyük bir tasarruf anlamına geliyor.
İşveren markası ve çalışan ilişkileri
Esnek çalışma sistemine geçen şirketler -özellikle bilişim, yazılım alanları- olmak üzere birçok iş alanında yetenekler için tercih nedeni desek yanlış olmaz. Araştırmalar bugünün yeteneklerinin kendi dünyalarında ve bireysel çalışmaktan daha çok keyif aldığını gösteriyor. Dolayısıyla sistemlerini bütünüyle buna hazır hale getirip çalışma kültürlerini bu şekilde oluşturan firmalar bunun iletişimini de yeterince yapabilirlerse işveren markası anlamında yükselişe geçecekler diyebiliriz. Şirketler uzaktan çalışmayla yarı zamanlı biçimde iyi yetenekleri kendileri için çalıştırabilecek. (böylece iyi yetenekler birden fazla firmada farklı zaman dilimlerinde çalışabilecek)
Tümüyle uzaktan çalışma sistemine geçiş doğal olarak, şirket kültürlerinde bir değişiklik ihtiyacı da doğuracak. Burada insan kaynaklarına düşecek en önemli rol, uzaktan çalışmanın takibi, denetimi ve bu konudaki disiplin prosedürlerinin kurgulanıp uygulanması olacak. Öte ynadna iç iletişim eskisinden çok daha fazla gerekli hale gelecek. İyi haber şu ki; uzaktan çalışmayla insanlar daha az yüz yüze gelecekleri için muhtemelen kişi ve gruplar arası çatışmalar bir nebze de olsun azalacak. Yani yöneticisi nedeniyle istifa edenlerin sayısı düşecek 😉
Gelecekte insan kaynakları
Çalışma biçimindeki değişiklikler ekseninde gelecekte insan kaynaklarının rolünü değerlendirdiğimizde, insan kaynaklarının gelecekte özellikle Bilgi Teknolojileri departmanı ile daha sık çalışacağını ön görmek zor değil. Bilgi teknolojileri departmanının insan kaynakları departmanı bünyesine alınması kadar, İK ekibine bu konuda yetkin İK’cıların alınması ihtiyacı da doğacağı tahmin ediliyor. Zira bugün PDKS kapsamında fiziki çalışmalarda iş kontrolleri kimlik kart, göz okuma, parmak izi vb. çözümlerle takip edilip raporlanırken, gelecekte çalışanların sisteme login olma saatleri, ekranın açık olduğu veya telefonda olunan sürelerin takibi, hareket logları, stand by sürelerinin raporlanması gerekecek. Bu işin bordro ve yasal kısmı.
İç iletişim ve çalışanlar arası ilişkilere gelince, birçok şirkette olan ve fakat oldukça az kullanılan intranet alanları muhtemelen daha sık ve fonksiyonel olarak kullanılacak. Günlük hayatta kullandığımız sosyal uygulamalara benzer oyunlaştırılmış sosyalleşme uygulamalarının kullanımı artacak. Şirketler uzaktan çalışan çalışanları oyunda ve motive tutabilmek için yaratıcı iç iletişim kampanyaları ve oyunlaştırma uygulamalarını daha sık kullanacaklar.
Peki gelecekte işe alımda gerçekleşecek yenilikler neler olabilir?
İşe alım tarafı belki de en aşina olduğumuz değişimleri kapsayacak denilebilir. Zira işe alım şimdiden büyük ölçüde dijitalleşmiş durumda. İş görüşmeleri dijitale taşınadursun, video cvler yaygınlaşacak. İş görüşmeleri çok daha kısa bir süreç içerisinde tamamlanarak işe alım performansı daha etkin bir şekilde ölçümlenebilecek. Tabi adaylar tarafında da daha fazla geri bildirim alınabilecek.
İşe alım alanında ön görülen en önemli değişikliklerden bir tanesi ise sanal şirket turları olacak. Şirketler teknolojik imkanlardan faydalanarak aynı anda yüzlerce kişiye şirketlerini/tesislerini gezdirebilecek yada işe alım yapacakları pozisyonları simüle ederek, oyunlaştırarak hem seçme ve değerlendirme imkanına hem de adaylara gösterebilmek imkanına erişebilecekler.