Yazarlar

Çalışma Hayatında Halo Etkisi

Çalışma hayatında ve insan kaynakları alanında halo etkisi nedir?

Hemen hemen hepimizde, yakışıklı veya güzel insanların daha zeki, daha akıllı olduklarına inanma eğilimi vardır.

Her başarılı insanın, hayatı boyunca hep doğru kararlar verdiği için başarılı olduğunu zannederiz. Oysa bu koskocaman bir yanılgıdan ibarettir…

Peki hayatımızın her alanında kendini gösteren halo etkisi nedir?

Halo etkisi, hayatımızın her alanında hepimizin içine düştüğü bir yanılsamadır. Hepimizde, yakışıklı veya güzel insanların daha zeki, daha akıllı olduklarına inanma eğilimi vardır. Her başarılı insanın, hayatı boyunca hep doğru kararlar verdiği için başarılı olduğunu zannederiz.

Bir insanın ya da bir şirketin başarısını açıklarken, aslında gerçekten var olmayan birçok özelliği o insana ya da o şirkete atfetmenin nedeni, insan zihninin çelişkileri ve karmaşıklığı sevmemesidir. Birbiriyle çelişen fikirleri aynı anda barındırmayı sevmediği için insan zihni, kendi içinde bir tutarlılığı olan nedensellikler üretir. Başarılı bir insana ya da bir şirkete, bütün olumlu özellikleri atfetmesi ve olumsuz olan özellikleri görmemesi bundandır.

En çok satan iş kitapları, başarılı şirketleri inceleyip, bu şirketlerin başarısını, geriye doğru kurgulayarak açıklayan kitaplardır. Bu kitaplara göre bu şirketler, doğru hedef saptadıkları, doğru strateji uyguladıkları, doğru insanlarla çalıştıkları ve onları doğru yönettikleri için yani her şeyi doğru yaptıkları için başarılı olmuşlardır. Jim Collins’in “Good to Great” kitabındaki “başarı reçetesi” bu düşüncenin en ünlü örneğidir. Kitap 40 dilde, 3 Milyondan fazla satmıştır ama Jim Collins’in başarı öyküsü olarak gösterdiği şirketlerin yarısı, kitabın yayın tarihini izleyen yıllarda başarısız olmuşlardır.

Halo etkisi hayatımızın her alanında kendini gösterir; Sadece markaları değil, kişisel hayatımız üzerinde de son derece etkilidir. Bizim tavır ve davranışlarımızı değerlendiren insanlar, tek bir davranışımızdan bizim hakkımızda genellemeler yaparlar. Biz de başkalarını bu şekilde yargılarız. Her gün karşılaştığımız insanları, olayları çoğunlukla etki altında değerlendiririz.

İnsan zihni, grilikleri sevmez; siyah-beyaz düşünmek daha kolayına gelir. İnsan, bir insan hakkında olumlu bir izlenime sahipse, onun hatalarını görmez; göremez. Aynı durum, markaları değerlendirirken de geçerlidir.

Örneklerimizi baz alarak bir durum değerlendirmesi yapacak olursak halo etkisi altında kalmamak adına kendimizi önyargılarımızdan arındırmalı, bakış açımızı değiştirmeye çalışmalıyız.

Halo etkisi ve insan kaynakları

İnsan kaynakları alanında halo etkisinin yönetimi önem taşır. Özellikle insan kaynakları süreçlerinde işe alımcılar iş görüşmeleri esnasında kendisini doğru ifade edemeyen adayları halo etkisiyle yanlış değerlendirebilir. Örneğin aynı pozisyon için gün içerisinde art arda olumsuz görüşmeler yapan bir işe alımcı, gün sonunda aslında çok uygun bir adayla yaptığı görüşmeyi de aynı kategoride değerlendirebilir. Böylece belki de söz konusu iş için çok uygun olabilecek bir yeteneği kaçırmış olur. Tam tersi örnekte yine işe alımcı aslında çok da uygun olmayan bir adayı olumlu olarak değerlendirmiş olabilir. İnsan kaynakları profesyonellerinin her görüşmeyi birbirinden bağımsız değerlendirebiliyor olması önem taşır.

İşe alım süreçlerini etki altında kalmadan yönetebilirsek , doğru adayları doğru pozisyonlara yerleştirebilme şansı daha fazla olacaktır.

Eda Akar
İnsan Kaynakları Profesyoneli

Kentsel Dönüşüm

İLGİLİ İÇERİKLER

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu