Resilience Nedir?
İlk kez 16. yüzyılda Montaigne tarafından irdelenen resilience kavramı; Türkçede duygusal dayanıklılık olarak geçiyor.
Neredeyse hemen her alanda ele alınan bu kavram; sosyolojiden, psikolojiye, sağlıktan, kurumsal hayat davranışına kadar pek çok alanda araştırmaların konusu. Bu nedenle farklı disiplinlerde farklı örnekler ve olaylarla açıklanıyor olsa da aslında kavramın temeli aynı noktaya yani; ‘’Süreçlere uyum sağlayabilme ve iş taleplerine dayanabilme becerisine’’ dayanıyor. Diğer bir manada ise; Yaşanılan kötü süreçlerden daha sağlıklı, başarılı ve güçlü çıkmak da denilebiliyor.
Duygusal dayanıklılığı yüksek olan insanların sahip oldukları bazı özellikleri sayesinde stres yaşadıkları durumlarda kolaylıkla toparlanabilir ve sağlıklı bir şekilde, yıpranmadan bu süreci atlatabilirler.
Duygusal Dayanıklılığı Güçlü Kişilerin Özellikleri:
- Deneyimlerden ders ve anlam çıkartmak
- İnkarcılıktan kaçınarak gerçeği kabullenmek
- Kişisel disiplini sağlamak ve onu sürekli kılmak
- Olumlu bir tutum halinde kalabilmek
Duygusal Dayanıklılığı Güçlendirmek İçin Neler Yapılabilir ?
1. İş Yükünüzü Bölümlere Ayırın
Gün içerisinde yapmanız gereken iş sorumluluklarınızı gruplandırın. Her birinde belli bir zaman diliminde gerçekleştirmeye özen gösterin ve o an sadece tek bir işe konsantre olun. Bunun için Pomodoro Zaman Yönetimi tekniğinden faydalanabilirsiniz.
- Pomodoro Tekniği Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Pomodoro Tekniği, zamanı verimli kullanmak için geliştirilen bir zaman yönetimi tekniğidir. 1980’lerin sonlarında Francesco Cirillo tarafından geliştirilmiştir. Teknik, kısa molalarla birbirinden ayrılan çalışma aralıklarını kullanır. Belirlenen çalışma süresi 25 dakika, kısa mola 5 dakika sürmektedir.
Pomodoro Tekniği, yüksek odak düzeyinde işleri bitirmeye yardımcı olmaktadır. Verilen kısa molalar ile dikkat hep taze tutulur, maksimum odaklanma sağlanır ve daha az zihinsel yorgunluk hissedilir. Bu teknik sayesinde verimli çalışmak ve üretkenliği arttırmak mümkündür.
Pomodoro Tekniği’nin uygulaması oldukça basittir. Basit bir saat dışında herhangi bir şey gerektirmez. Kolayca öğrenilir ve uygulanır. Teknikten verim almak için yedi ila yirmi günlük sabit uygulama gerekir. Başladıktan kısa süre sonra zamanı etkin kullanmayı öğretse de gerçek sonuçlar ancak bu zaman aralığında ortaya çıkacaktır. Uygulama süreci oldukça basittir. Gün boyunca her proje için zaman kısa aralıklara bölünür ve periyodik molalar verilir. Her bir çalışma periyodu “Pomodoro” olarak adlandırılır. Aşamalarıyla Poodoro Tekniği’ni uygulama şekli şöyledir;
- Hedefler: Öncelikle yapılacak bir görev seçip bunu kısa zamanlı zaman aralıklarına ayırın ve hedeflerinizi listeleyin. Hedeflerinizi küçük parçalara bölmek, kısa aralıklarda çalışabilmek ve görev takibi yapabilmek açısından önemli olacaktır.
- Çalışma: Zamanlayıcınızı 25 dakikaya ayarlayıp yapacağınız iş üzerine yoğunlaşın ve 25 dakika dolana kadar odaklanarak çalışın. Çalışma sürenizde bölünmemeye, işten farklı bir konuyla ilgilenmemeye özen gösterin. Yapmak istediğiniz şeyleri mola zamanlarınıza erteleyin ve başka insanların da sizi bölmesine izin vermemeye gayret gösterin.
Eğer bölünürseniz sayacı sıfırlayın ve baştan başlayın.
- Mola: 25 dakika dolduktan sonra işin neresinde olursanız mutlaka 5 dakika mola verin. Bu molaları iş dışındaki bir aktivite ile değerlendirmek tekniğin en önemli noktalarından biridir. Zihni tazelemek için işten uzaklaşıp farklı bir şekilde mola vermek gerekir. Örneğin hava almak, odada gezinmek, iş dışındaki bir konuyla ilgili metin okumak veya kahve içmek gibi molalar verilebilir.
- Döngü: Moladan sonra aynı döngüyü sürdürün ve gerçekleştirdiğiniz hedefleri, bitirdiğiniz Pomodoro döngülerini, bölünmelerinizi, tamamlayamadığınız döngüleri ve işleri listenizde işaretleyin. Bu döngüyü çalışma-mola-çalışma-mola şeklinde sürdürürseniz odaklanmanızı maksimum seviyede tutacaksınız.
- Uzun Mola: 4 Pomodoro zaman dilimi geçtikten sonra 15-20 dakika gibi uzun bir mola verin. Her 4 Pomodoro’dan sonra bu uzun molayı tekrarlayın. Pomodoro Tekniği, farklı zaman yönetimi teknikleriyle karıştırılarak uygulanabilir veya zaman aralıkları kişilerin kendi metotlarına göre yeniden düzenlenebilir. 25 dakikaya 5 dakika uygun gibi görünse de herkesin birebir aynı şekilde uygulamasına gerek yoktur. Önemli olan belli uzunluktaki çalışma saatlerinin arasına kısa molalar koyulması ve bu döngünün sürdürülebilmesidir.
- Rapor: Zamanınızı ne derece iyi kullandığınızı görmek için tuttuğunuz listeleri kontrol edin. Kaç Pomodoro döngüsünde başarıya ulaştığınızı, kaç tanesinde bölündüğünüzü ve hedeflediğiniz sayıya ulaşıp ulaşmadığınızı raporlayın.
2. Kendinize Geri Çekilip Objektif Düşünme Fırsatı Verin
Stresli anlarda, o anı durdurarak duruma uzaktan objektif bir gözle bakabilmeli ve ardından sorunu çözmeye çalışmalısınız. Strese sebep olan durumu merkezinizden kaldırarak olayı yeniden ele almak, daha sağlıklı düşünmenize ve hareket etmenize yardımcı olacaktır. Tüm duygu ve düşüncelerinizi sakince değerlendirdikten sonra yaşanan olaylar karşısında daha doğru bir tepki verdiğinizi fark edeceksiniz.
3. Kendinize ve Diğer Bireylere Karşı Şefkati Elden Bırakmayın
Diğer insanlara karşı beslediğimiz şefkatin çok daha azını bile kendimize karşı gösteremediğimizi fark ettiniz mi? Özellikle mesleki hayatımızda her şeyin en mükemmel şekilde tamamlanması için kendimize gereğinden çok yüklenebiliriz ve bir başkasının başına geldiğinde üzüleceğimiz durumların içerisine bizzat kendimizi sokabiliriz. Bu durumlarda yine geriye çekilip kendimize, dinlenmek, yenilenmek ve farkındalık kazanmak için zaman tanımalıyız. Kişinin kendisine ve başkalarına duyduğu şefkat, pozitif duyguları ve pozitif iş ilişkilerini artırarak bireyleri işbirliğine teşvik ederken pozitif bir kurum kültürü mimarisine de katkı sağlıyor.
Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi Sürecinde Duygusal Dayanıklılık Neden Önemlidir?
Resilience kavramının önemi, şirketlerin başarı beklentileri doğrultusunda sürekliliğini korumaya devam ediyor. Özellikle çok hızlı gelişmelerin yaşandığı bir çağda işletmeler çalışanlarının resilient olma beklentisini üst seviyede sürdürüyor.
Çalışma hayatının doğası gereği değişimi yönetmek ve sürdürülebilir bir başarı için çalışanların özel hayatlarıyla iş yaşamlarını ahenkle yönetmesi gerekliliği doğabiliyor. Bu süreçleri ideal biçimde geçirebilecek olan kişilerin resilience kişilik özelliğine sahip olan çalışanlar olduğu düşünülüyor. Zaman içinde kazanılabilen resilience özellikleri sayesinde çalışan verimliliği, ekip içindeki uyumluluk düzeyi, hedefleri tutturma becerisi de artabiliyor.
Bu nedenlerle de işletmeler,stratejik insan kaynakları yönetim sürecinde resilience kavramına özellikle odaklanıyor.
Gülsen Şenel Orhan
İK Profesyoneli & Kariyer Danışmanı
Kaynakça:
Graber R., Pichon F., & Carabine E., (2015). Psychological resilience. Overseas Development Institute.
https://www.dbe.com.tr/tr/kurumsal/11/duygusal-dayaniklilik-resilience/
https://pomodoroteknigi.com/#pomodoro
https://idenfit.com/blog/insan-kaynaklarinda-resilience-psikolojik-dayaniklilik/