Günümüzde özel sektörde çalışanlarımızın karşılaşabilecek olduğu ayrımcılık (hamilelik, din, dil, ırk, cinsiyet ) vb. durumlarına karşı kendilerini savunabilmeleri veya haklarını öğrenebilmeleri açısından iş kanununun 5.maddesi bize bir çok şeyi açıklar nitelikte olduğunu siz değerli okurlarıma bildirmek ve bilgilendirmek isterim.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 5.maddesi der ki ;
- İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.
- İşveren , esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
- İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
- Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanması haklı kılınamaz.
Bu nedenlere bağlı olarak aykırı davranıldığında iş ilişkisinin sona ermesinde işçi ;
- Dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir.
- 30 iş günü içerisinde İş Mahkemesine başvuru yapabilir ve işe iade davası açabilir.
- İşçi aykırı davranıldığı ispat etmekle yükümlüdür.
- Ancak işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda , işveren böyle bir ihlalin mevcut olamadığını ispat etmekle yükümlü olur.