Yedi yıldır dünyanın en mutlu ülkesi seçilen Finlandiya’daki iş yerlerinde sağlanan pozitif ve destekleyici kültürün, ülkenin mutluluğu ile alakası olduğu ifade ediliyor. Finlandiya’daki bazı şirketler, çalışanlarının mutluluğunu ön planda tutarak dünyanın en mutlu çalışanlarına sahip olmayı başardığı ifade ediliyor. Bu başarıda önemli bir yer tutan ve şirket kültürünün bir parçası olan beş cümleyi, Finlandiya’nın önde gelen şirketlerinden Framery’nin İnsan Kaynakları Müdürü Anni Hallila, CNBC’ye verdiği röportajda açıkladı. Finlandiya kültürünün bir parçası olana sözler çevrilirken anlamını yitiriyor olsa da Halila ne anlama geldiklerine dair açıklamalarla olayı aydınlatmayı başarıyor.
1. “Soru soran kişi yoldan sapmaz.”
Hallila, “Finlandiya’daki iş yerlerinde hiyerarşi oldukça yataydır ve çalışanlar, düşüncelerini ve sorularını özgürce ifade ederler. Bu, çalışanların kendilerini ifade etmelerini teşvik eden ‘Soru soran kişi yoldan sapmaz’ gibi ifadelerle mümkün oluyor” dedi.
2. “Çılgın kişi çok iş yapar; akıllı kişi az iş yaparak kurtulur.”
Hallila, “Çılgın kişi çok iş yapar; akıllı kişi az iş yaparak kurtulur” cümlesinin ise daha çok çalışmak yerine daha akıllıca çalışmanın önemini vurguladığını belirtti. Bu ifade, çalışanlara odaklanmaları gereken iş önceliklerini belirlemelerinde yardımcı oluyor ve sağlıklı bir iş-yaşam dengesi teşvik ediliyor.
3. “Kediyi masaya koy.”
“Kediyi masaya koy” ifadesinin, iş yerinde karşılaşılan sorunların açıkça tartışılmasını teşvik ettiğini belirten Hallila, “Bu yaklaşım, güvene dayalı ve açık bir iletişim kültürü oluşturuyor, böylece sorunlar etkin bir şekilde çözülüyor” dedi.
4. “Geride bıraktığınız şeyi önünüzde bulursunuz.”
“Geride bıraktığınız şeyi önünüzde bulursunuz” ifadesinin çözülmemiş sorunların gelecekte daha büyük sorunlara dönüşeceğini belirttiğini söyleyen Hallila, “Sorunların zamanında ele alınması ve çözülmesi, gelecekte daha büyük problemlerin önüne geçilmesini sağlıyor” diye ekledi.
5. “Ağaca sırtınla gitmek.”
Son olarak, “Ağaca sırtınla gitmek” ifadesinin iş yerinde plan yapmamanın veya belirli iş kararlarının sonuçlarını düşünmemenin zararlarını anlattığını belirten Hallila, “Stratejik planlama ve çalışanların zamanına saygı gösterilmesi, iş başarısını artırıyor” dedi.
Finlandiya’nın iş yerlerindeki bu olumlu ve destekleyici kültür, çalışanların kendilerini değerli hissetmelerini, işlerine daha bağlı olmalarını ve genel olarak daha mutlu olmalarını sağlar. Bu da Finlandiya’nın neden dünyanın en mutlu ülkesi olduğunu ve burada çalışanların neden dünyanın en mutlu çalışanları arasında yer aldığını açıkça ortaya koyar.
