Okulda, evde, iç yerinde, yolda, kısaca her yerde… Günümüzde müzik hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ev işi yaparken de eve iki adım uzaktaki markete yürürken de kulaklığımızı yanımızdan ayırmayız. Peki müziği hayatımızın içine bu kadar dahil ediyorsak, çalışırken dinleyeceğimiz müziklere de dikkat etmeli miyiz?
Yapılan araştırmalara göre müzik dinlemek beynin hayal gücünden ve yaratıcılıktan sorumlu olan sağ lobunu harekete geçiriyor. Yani bulaşık yıkamak gibi aşırı sıkıcı işleri yaparken müzik dinlersek hayal gücümüzün son tempoda çalışmasının sebebi de bu. Çalışırken de müzik dinlenirse beynin sağ lobu daha çok harekete geçecektir.
Fakat uzmanlara göre her müzik türü her işe gitmeyebilir. Bir bakıma dinlenen müzik ile yapılan işi kombinlemek gereklidir. Örneğin, sizin uykunuzu getiren bir müziği spor yaparken dinlememelisiniz. Ya da akşamları dinlenirken dinlediğiniz müzikleri gün içerisinde çalışırken dinlememelisiniz.
Bunun nedeni ise aslında yüz yıllardır süregelen basit bir şeye dayanıyor: Evrim 🙂
Beyin yapısı yüzyıllardır kendini sürekli geliştirmeye çalışıyor. İlk çağda ya da orta çağda yaşayan atalarımızdan daha yaratıcı ve daha gelişime açık olmamızın temel nedeni de bu. Bir bakıma atalarımızdan daha gelişmişiz diyebiliriz 🙂
Beynimiz biz farkında olmasak da yeni şeyler öğrenip depolamaya çalışır. Küçükken sıcak sobaya dokunup elimizi yaktıktan sonra bir daha sobaya dokunmamamız da tamamen bundan kaynaklıdır. Benzer şekilde, bir şarkıyı genelde hangi işleri yaparken veya hangi ruh halindeyken dinliyorsak beynimiz o şarkıyı o anki durumumuzla eşleştiriyor. Böylece o şarkıyı her açtığımızda kendimizi bir anda farklı bir ruh halinde buluyoruz. Bundan dolayı yaptığımız işten maksimum verimliliği almak için sadece işimize özel bir playlist yapıp hep onu dinlemek en doğrusu olacaktır.
Ve evet doğru düşünüyorsunuz, bazı şarkıların eski sevgiliyi hatırlatmasının nedeni de tamamen beynimiz 🙂
Unutmadan şunu da açalım 🙂