Yıllarca emek verdiğiniz işlerinizi nasıl bırakacağınızı dert ederek, emeklilik vaktinizi elinizden geldiğince geciktirmekten vazgeçin. Çok sevdiğiniz o koltuğunuzuda layıkıyla taşıyacak birileri bulunur elbet. Yarım asrınızı harcadığınız çalışmalarınızın keyfini artık biraz da siz çekmelisiniz. Bütün işi gücü, arkadaşları bırakıp nasıl emekli olurum? gibi vicdan hesaplaşmanızın yerine, artık emeklilik zamanınızın geldiğini kabullenmelisiniz. Hala kabul etmekte zorlanıyorsanız eğer, emekli olmanız gerektiğini ispatlayan bu durumlara göz gezdirmelisiniz;
Rutin ofis gürültülerini artık kaldıramadığınızı farkediyorsanız,
Önceden takdirle karşılanan şimşek hızıyla yaptığınız hesaplamaları artık hesap makinesi olmadan yapamıyorsanız,
Eskiden saatlerce kalkmadan kök saldığınız koltuklarda, artık iki dakika oturunca beliniz tutulmaya başladıysa,
Çıkışta atılan teklerin yerini, evde eşinizin yaptığı yulaf ezmeleri almışsa,
Torununuzu ofise getirip, herkese tanıştırarak övünecek yaşı geçtiyseniz,
Saatlerce baktığınız bilgisayar ekranının getirilerinden biri olan göz bozukluğu size de uğradıysa,
Ofiste çaldığınız rock şarkıların yerini, Youtube’da ‘kafa dinlendiren en güzel fon müzikler’ gibi listeler aldıysa,
Övündüğünüz on parmak klavye bilginize rağmen parmaklarınız yavaşlamaya başladıysa,
Öğle aralarında tıka basa yediğiniz hamur işlerinin yerini, sefer tasınızla getirdiğiniz brüksel lahanası salataları aldıysa,
İş konusunda tüm hedeflerinizi başarmış ve artık ulaşılacak hedef kalmadığından sıkılmaya başladıysanız, belki de artık yıllarca çabaladığınız, çalıştığınız işinizden ayrılma zamanı gelmiştir. Koltuğunuzu başka başarılı ellere bırakmalı ve geri kalan hayatınızı çalışmalarınızın karşılığı olarak dilediğiniz yerde, dilediğiniz kişilerle geçirmelisiniz.