Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), pandemi döneminde sık sık gündeme gelen ve tartışmalara neden olan Kod-29 konusunda yeni bir adım attı. SGK, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan çalışanların işten çıkarılması için kullanılan Kod-29 dışında, karışıklığa yer vermemek için yeni kodların getirildiğini açıkladı.
İşverenlerin fesih kısıtını delmek amacıyla, birçok işçinin Kod-29 ile işten çıkarıldığının gündeme gelmesinin ardından SGK’dan “SGK genelgesinde yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlenmiştir” açıklaması geldi.
SGK’dan yapılan açıklamada, koronavirüs salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinden çalışanları korumak amacıyla Nisan 2020’de fesih kısıtı uygulamasına geçildiği belirtildi.
Açıklamada, “İş Kanunu’nunda yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller fesih kısıtı uygulamasının istisnaları arasında sayılmıştır. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller; görevin kasten ve sürekli ihmali, mazeretsiz işe gelmemek gibi maddelerin yanı sıra cinsel taciz, küfür, hırsızlık, uyuşturucu madde kullanmak gibi halleri de içermektedir. Bu hallerin tamamında işten ayrılış işlemlerinin SGK’ya bildirimleri ’29 no’lu kod’ üzerinden yapılmaktadır” denildi.
Ayrı kodlar belirlendi
Açıklamada, fesih nedenlerinin tamamının Kod- 29 yapılmasının belirsizliklere yol açtığı belirtilerek, “Birbirinden farklı fesih nedenlerinin tamamının aynı kod (Kod-29) ile bildiriminin çalışma hayatında belirsizliklere yol açtığının görülmesi üzerine SGK genelgesinde yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlenmiştir. Böylelikle mazeretsiz devamsızlık hali ile hırsızlık gibi birbirinden farklı fesih sebeplerinin farklı bildirim kodları ile yapılması sağlanarak, olası sorunların önüne geçilecektir” ifadelerine yer verildi.
Aylık 15 bin kişi
İşverenlerin fesih kısıtını delmek amacıyla, birçok işçinin Kod-29 ile işten çıkardığı yönünde iddiaların olduğu belirtilen açıklamada, “Fesih kısıtını delmek amacıyla, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışı olmaksızın Kod- 29 kullanılarak çok sayıda çalışanın işten çıkarıldığı yönünde iddialar bulunmaktadır. Geçmiş dönem SGK verilerine göre işten ayrılış nedeni Kod- 29 olarak belirtilen çalışan sayısı yıllara göre; 2018’de 233 bin 430, 2019’da 194 bin 524, 2020’de 176 bin 662’dir. Fesih kısıtından önceki dönemde aylık ortalama 17 bin çalışanın işten ayrılış nedeni Kod- 29 olarak bildirilmiş iken fesih kısıtından sonraki dönemde bu sayı daha düşük olup aylık ortalama 15 bin kişidir” denildi.
Değişen bir şey olmaz
Sözcü gazetesine gelişmeleri değerlendiren Dr. Murat Özveri, “İşveren beyanı esas olduğu sürece adı Kod 29 olmuş, 30 olmuş, 50 olmuş fark etmez. Araştırma yapılmadığı sürece değişen bir şey olmaz” dedi. Özveri çözüm için “izin ve teminat modeli” getirilmesi gerektiğini söyledi. Özveri modelle ilgili şu bilgileri verdi:
“İşveren haklı fesih gerekçesiyle işçiyi çıkarmak istiyorsa iş mahkemesine ya da İŞKUR’a başvuracak ve belge sunacak. Oradan izin alacak. Tabii mahkeme ve İŞKUR kendisine sunulan belgelerle yetinmeyecek. İddialar doğru mu değil mi onlar da araştırma yapacak. Ayrıca işveren, işçinin kıdem ve ihbar tazminatını da teminat olarak oraya yatıracak. İşçinin açtığı dava sonuçlanana kadar teminat orada duracak. İşçi haklı çıkarsa bu teminatı alacak. İşveren haklı çıkarsa da iade edilecek. Bu iş işverenin keyfine bırakılmayacak. İşverenin keyfine bırakıldığı sürece istediğiniz kadar kodları parçalayın bir anlamı olmaz.” İşverenin teminat yatırmak zorunda kaldığında Kod-29’a kolay kolay başvuramayacağını dile getiren Özverin halen sadece bir tutanakla işçinin kapının önüne konulduğunu kaydetti.