Haftanın beş günü (minimum) mesai harcadığımız iş yerlerinde hepimiz çok yoruluyoruz. Bazen ‘bitse de gitsek’ diyoruz ve bu gibi zamanlarda bize iyi gelecek şeyleri yapmaya yada hayalini kurmaya ihtiyaç duyuyoruz. Yapmaktan keyif aldığımız şeyler, yaptığımız işlerden gururlanan sevdiklerimiz, bize çoğu zaman motivasyon kaynağı oluyor.
Sıkılmak, bunalmak fakat yine de çalışmak ve üretmek hepimizin işinin vazgeçilmez bir parçası. İsteklerimize ulaşmak ve kendimizi/sevdiklerimizi mutlu edebilmek, iyi bir hayat yaşayabilmek için çalışmaya, çalışabilmek için de motivasyona ihtiyacımız var!
İş hayatında motivasyon kaynakları neler olabilir? sorusunun cevaplarını araştırdık. İş hayatının yoğun temposundan düşen modunuzu yükseltecek, size keyif verecek ve çalışma performansınızı bir anda artırabilecek anahtar kaynakları sizler için derledik.
İşte iş hayatındaki en büyük motivasyon kaynakları;
Yeme-içme faaliyetleri
‘Can boğazdan gelir’ diye boşuna dememişler. Öğle yemekleri de dahil olmak üzere happy hourlar doğum günü ve başarı kutlamaları iş hayatının en sevilen yanlarındandır. Ayrıca eemek yemekten daha mutluluk verici bir şey varsa o da kesinlikle yenilecek olan yemeğin önceden planlanmasıdır. Kesin sonuç, %100 motivasyon. Mesela toplantılara, seminlerlere ‘Heyoo otelde açık büfe keyfii’ diyerek ya da iş seyahatlerine ‘heyoo Bursa’da iskender keyfii’ diyerek gitmek iş stresinizi bir anda sıfıra indirebilir!
Hafta sonu
İş hayatının en büyük motivasyon kaynaklarından biri de hafta sonunu beklemek. Her ne kadar hafta ‘Paazaarteesii Saaalıı Çaarşaambaa Peerşeeembee Cuumaa cmrtsi pzr’ olarak geçse de hafta sonu her çalışanın hayalidir. Hafta sonunda hiç bir şey yapmamak bile bir şey olduğundan bazen plan yapmanıza bile gerek kalmadan motive olabilirsiniz. Çünkü hafta sonu içeriğinde gizli ama sihirli bir mesaj taşır, adı ‘uyku’dur.
Güç arzusu
Nietzsche der ki; ‘Bireyler tüm eylemlerini olduğundan daha fazlası olmak için yapar.’ Yani hepimizin içinde birer egoist yatıyor, bunu açıklığa kavuşturalım. Herkes yaptığı işin övülmesini ve böylelikle bulunduğu ortamda güçlenmeyi ister. Bazıları hedefler ve ulaşır, kimileri de sadece ister. Oturduğu yerden ister… Ama olsun, yine de ister!
Arkadaş çevresi
Eğer iş yerinizde eğlenceli bir arkadaş çevreniz varsa, bundan daha fazla motive edici bir şey yok demektir. En çekilmez işleri bile çekilir, öğle aralarında geçirdiğiniz 1 saatlik vakti altın kılan iş arkadaşlarımız da olmasa motivasyonu nasıl sağlardık biz de bilemiyoruz.
Alışveriş
O ayakkabılar, o teknolojik aletler, o kıyafetler kendi kendine alınmıyor malesef. İş yerinden online alışveriş yapmak ve o kutunun masanıza gelmesi… En dertli anlarınızda bile size göz kırpan ayakkabıları, akşam eve gidince başına oturacağınız son model oyun konsolunu düşünerek kendinizi motive edebilirsiniz. ‘O benim olacak!’ diyorsanız, motive oldunuz demektir!
Karşı cins
Eğer iş yerinde hoşlandığınız birisi varsa zaten fazla söze gerek yok. Siz o işe sabah kalkar kalkmaz motive olursunuz zaten. Hatta giyeceklerinizi akşamdan hazırlarsınız, sıkacağınız parfümü bile önceden seçersiniz. İş yerinde bulunmaya can atarsınız kısaca!
Emeklilik hayali
İstediğiniz o köy hayatına, çiftlik evine, yurt dışı hayallerine ulaşabilmek için önce emekli olmanız gerekiyor. Emekli olabilmeniz için çalışmanız gerekiyor. Çalışabilmeniz için de motive olmanız gerekiyor. Bu döngüden şaşmazsanız motivasyon dert değil, zaten kendiliğinden geliyor.
Kariyer beklentisi
Diyorsanız ki ‘Ben müdür olucam, direktör olucam, CEO olucam’ o zaman durum değişir! Hırsınız motivasyona da dönüşebilir, depresyona da. Bu ince çizgiyi şaşmadan küçük hırslarla kendinizi şımartabilirsiniz. En sağlıklısı bu olacaktır.
Tatil
Ve tabi ki neredeyse herkesin en büyük motivasyonu, tatil! Deniz, kum, güneş klişesinin karşılık bulduğu, bizi motive eden o mükemmel hayalin reele dönüşünü yaşamak için çalışmıyor muyuz hepimiz? Evet biraz uzun bir süre bekliyoruz, ama değiyor değil mi?
Bir Yorum