Oksijende yer alan habere göre derinleşen ekonomik krizde ilk feda edilen grup kadınlar olduğu belirtiliyor. Uzmanlar haftalık çalışma saatinin erkeklerde ortalama 45.7, kadınlarda 40.3 olmasının erkeklerin daha çok tercih edilmesine neden olduğunu ifade ediyor. Veriler de erkeklerin işgücüne katılımının kadınların iki katı olduğunu söylüyor. Bu durum kadının ekonomik gücünün zayıflamasına, bu da kadının çocuk, ev bakımı, kreş için yardım alabilme imkanını ortadan kalkmasına sebep olduğu belirtiliyor. Çalışan kadınlar hane içi bakım işlerine haftada 30 saat ayırırken erkekler sadece yedi saat ayırdığı tahmin ediliyor. Cinsiyete dayalı bu iş bölümü ise kadının işgücüne katılamadığı bir kısır döngü yarattığı vurgulanıyor.
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Gülay Toksöz “Erkeklerin işgücüne katılma oranı kadınlarınkinin iki katı. Öte yandan 1.7 milyon erkek işsize karşılık 1.4 milyon kadın işsiz var. Ancak erkeklerin işsizlik oranı yüzde 7.3 ile kadınların yüzde 11.7 olan işsizlik oranından daha düşük” ifadelerine yer verdi.
Toksöz’e göre bunun bir adım ötesi ise geniş tanımlı işsizlik yani TÜİK’in ifadesiyle atıl işgücü. Bu oran yüzde 27.3 ile 2021 yılı ilk çeyreğinden beri en yüksek seviyesini gördü. Ancak burada da erkeklerle kadınlar arasında belirgin bir eşitsizlik söz konusu. Geniş tanımlı işsizlik erkeklerde yüzde 22.8’ken kadınlarda yüzde 35. Toksöz’e göre her üç kadından biri çalışmak istiyor ama iş bulamıyor.