Bursa’da lüks bir otelde kat görevlisi olarak çalışan işçi, iddiaya göre, müşterinin yarım bıraktığı patates cipsini alıp şahsi dolabına koydu. Diğer görevlilerin durumu otel yönetimine bildirmesi üzerine dolapta arama yapıldı. Kat görevlisinin dolabında; patates cipsi, bir avuç fındık ve reçel bulundu. Daha önce de benzer olaylar sebebiyle hakkında tutanak tutulan işçi, tazminatsız şekilde işten atıldı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan otel görevlisi, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek otel işletmecisinden kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarının tahsilini istedi.
Davacı, İşveren Tarafından Kahvaltı Verilmediği İçin Misafirden Kalan Kahvaltılıkları Dolabına Koyduğunu Söyledi
Kurul kararında; davacının, işveren tarafından hakkında düzenlenen tutanakların asılsız olduğunu, iş yerinde kahvaltı verilmemesi sebebiyle misafirlerden kalan kahvaltılıkları alıp dolabına koyduğunu, ertesi gün bu ürünlerle kahvaltı yaptıklarını söylediği vurgulandı. Davalının da davacının çalışma süresi boyunca birçok kez görev tanımına ve iş yeri kurallarına uymayan davranışlarda bulunduğunu, savunmasının alınmasına ve uyarı verilmesine rağmen aynı davranışları tekrarlamaya devam ettiğini ilettiği hatırlatıldı.
Yargıtay Kararını Verdi
Davalı otel işletmecisi, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istedi. Yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki kararda direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Kurul üyeleri arasında görüş farklılıklarının olduğu kararda şu ifadelere yer verildi;
“Davacıya ait iş yeri şahsi sicil dosyası içeriğine göre de, muhtelif tarihlerde davacı hakkında yasak olduğu halde otel dışına ‘kayıp çıkış formu’ düzenlenmeksizin defter çıkardığı, görevini standartlara uygun hale getirmeden görev yerini terk ettiği, geç işbaşı yaptığı ve kontrol edilmesi gereken odaları kontrol etmediği, görevinin gereklerine aykırı olarak odadaki eksik ürünleri tamamlamadığı, izinsiz telefon şarj ettiği görülmektedir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, davacının ayrıntılı olarak belirtilen tutanaklara konu olan eylemleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, otele ait ürünleri almasına ilişkin eylemi doğruluk ve bağlılık ile bağdaşmaz nitelikte olup, davalı işverenle arasındaki güven ilişkisi ortadan kalktığından işverence gerçekleştirilen fesih haklı nedene dayanmaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.”