İş dünyasında, özellikle Türkiye’de giderek artan bir ünvan karmaşası yaşanıyor. İnsan kaynakları birimleri tarafından çalışanların iş tanımlarının ve sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmediği şirketlerde ünvanlar sadece prestij aracı olarak kullanılmaya başlandı. Şirketlerin çalışanlarını motive etmek için ünvanları maaş yerine kullanması, iş dünyasında bir “ünvan enflasyonu” yaratıyor. Müdür, direktör gibi yönetici ünvanlarına sahip birçok çalışanın yönetsel sorumluluğu olmaması, bu sorunun giderek büyümesine neden oluyor ve iş verimliliğini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, çalışanlar ünvanlarıyla uyumsuz görev tanımları ve maaş politikasıyla karşılaştıklarında, işyerinde memnuniyetsizlik ve motivasyon kaybı yaşayabiliyor.
İngiltere’de Chartered Management Institute (CMI) tarafından yapılan araştırmalar, şirketlerin ünvan hiyerarşisini düzenleyerek organizasyonel belirsizliği ortadan kaldırdığını gösteriyor. Benzer şekilde Avrupa Birliği’nde, ABD ve Kanada’da şirketler ünvanlar arasındaki farkları netleştirerek çalışanların sorumluluklarını ve rollerini daha iyi tanımlıyor. Türkiye’de de PwC’nin 2023 raporuna göre, çalışanların %65’i ünvanların görev tanımlarıyla uyumlu olmadığını düşünüyor. Bu nedenle, net bir ünvan tanımı hem çalışan motivasyonu hem de şirket verimliliği açısından büyük önem taşıyor.
Gilda&Partners İnsan Kaynakları Danışmanlık Firması’nın kurucusu Jilda Bal, iş dünyasındaki ünvan karmaşasının ciddi bir problem olduğunu vurguluyor. Jilda Bal’a göre, “Ünvanların sadece bir prestij aracı olarak kullanılması, uzun vadede hem çalışanların hem de şirketlerin zararına bir yöntem. Şirketlerin, çalışanlarına verdikleri ünvanlarla birlikte sorumlulukları net bir şekilde tanımlamaları gerektiğinin altını çizen Bal, “Ünvanla birlikte doğru orantılı maaş politikası, işlevsel bir görev tanımı ve hak edilen değerlerle birlikte düşünülmesi gerekir. Bu şekilde, iş dünyasında verimlilik ve memnuniyet artar. Aksi takdirde yönetsel özelliği olmayan bir sürü müdür ve direktör yaratmış oluruz.” diyor.